Farklı ilgileri, öncelikleri, metotları, kavramları, teorileri, katkı alanları, yaklaşımları, kaynakları ve başarı kriterleri açısından bilimler tabii, sosyal ve beşeri olarak kategorize edilegelmişlerdir.
Kabaca, tabii bilimler kimya, astronomi, yer-uzay bilimleri, fizik ve biyoloji; sosyal bilimler antropoloji, kriminoloji, yönetim, arkeoloji, eğitim, ekonomi, psikoloji, dil bilimi, siyaset bilimi, hukuk ve tarih; beşeri bilimler ise hukuk, antik diller, modern diller, felsefe, tarih, din ve görsel/gösteri sanatları alt dallarına ayrılmışlardır. Bazı alt dallar iki kategoride birden yer alsa da, metodolojik yaklaşım ve ilgi alanlarındaki farklılıklar aynı konuları farklı biçimlerde ele almalarını netice vermiştir.
Ayrıca son zamanlarda artan disiplinler arası çalışmalar, önceleri birbirinden daha net çizgilerle ayrılan bu alanları yaklaştırmış ve ortak bir kısım dil ve metodoloji ihtiyacını doğurmuştur.
Bu yakınlaşma ve iş birliği yanında, tabii, sosyal ve beşeri bilimler kendilerine ait ayırt edici özelliklerini, metotlarını ve önceliklerini muhafaza etmekte ve insanlığa farklı kulvarlarda katkılarını sürdürmektedirler.
Bu alanlardan birinde uzmanlaşan bilim insanı tabii olarak o alanın önceliklerini, teorilerini, kavramlarını, araçlarını, başarı ölçülerini ve kriterlerini kendine mal etmekte ve zihin dünyasını bu disipline ait bakış açısıyla inşa emektedir.
Kendi içinde tutarlı bir disiplinle zihin dünyası yoğrulan bilim insanı, alanının dışındaki konulara yöneldiğinde doğal olarak bu zihni müktesebatını da beraberinde getirmekte ve asli disiplinine ait tutum ve tepkilerle meseleyi ele almaktadır.
Dolayısıyla farklı disiplinlerin talebeleri aynı fenomene baktıklarında bile, zihni müktesebatlarına dayalı olarak, çok farklı şeyler görebilmekte ve kendi disiplinlerini mutlaklaştırdıkları ölçüde de diğer yaklaşımları dışlayabilmektedirler.
İhtiyari yada gayr-i ihtiyari, kendi alanlarına ait kriterleri merkeze koyup mutlaklaştıran bilim insanları (burada her üç alanın saliklerini de kastediyorum) diğer alanların konularına ait hükümler verdiklerinde ise ilmilik, güvenilirlik ve isabet derecelerini azaltabilmektedirler.
“Bu üç alandan her biri kendine ait kimlik özelliklerine sadık kalarak diğerlerinin alanlarına katkıda bulunabilirler mi? Bu nasıl olur?” gibi sorulardan önce, bu alanların her birinin işlevi, hikmet-i vücudu, metotları, öncelikleri, katkıları nedir gibi sorulara cevap bulmamız ve dolayısıyla kendi disiplinimiz haricindeki alanların bizim yapamadığımız neleri nasıl yapabildiklerini anlamamız gerekmektedir, ki nasıl katkı yapabileceğimizi ve onlardan nasıl istifade edebileceğimizi bilelim.
Ayrıca bu alanlara ait tanımlayıcı özellikleri tespit etmemiz bu ilim sahalarının birbiriyle olan ilişkilerini anlamamızda ve saha ihlallerini tespit ederek nerede ilmilikten çıkıp tahakküme yöneldiklerini tespit etmemizde yardımcı olacaktır.
Bu yazımızda Harvard Üniversitesinden Jerome Kagan’ın The Three Cultures: Natural Sciences, Social Sciences, and the Humanities in the 21st Century kitabını esas alarak, çok yönü olan ve kapsamlı araştırmalara konu olmuş bu hususla alakalı özet mahiyetinde, üç ilim sahasından her birinin dokuz farklı hususta nerede durduklarını belirterek, her birine ait kimlik özelliklerini, aralarındaki farkları ve sınırlarını belirlemeye çalışacağız. Öncelikle bu alanları kısaca tanımlayarak başlayabiliriz.
Tanımlar
Tabii Bilimler | Sosyal Bilimler | Beşeri Bilimler |
Gözlem ve deneyden elde edilen kanıtlara dayanarak, doğal hadiselerin tanımlanması, öngörüsü ve anlaşılması üzerine çalışan disiplinlerdir | İnsanlar, ilişkileri, etkileşimleri ve bunları belirleyen saiklerin ve motiflerin tespiti ve öngürüsü üzerine çalışan disiplinlerdir | Kültürleri, insan tecrübelerini ve bunların nasıl kaydedildiğini anlamamıza ve tanımlamamıza yardımcı olan disiplinlerdir |
Dokuz Alanda Karşılaştırma
Temel İlgi Alanları
Bu üç alanın her birinde sorulan ana sorular nelerdir? Bir olgunun tahmini, açıklanması veya tarifi de dahil olmak üzere, yapılan soruşturmanın ana ürünü nedir?
Tabii Bilimler | Sosyal Bilimler | Beşeri Bilimler |
Tüm doğa olaylarının tahmini ve açıklanması | İnsan davranışlarının ve psikolojik durumların tahmini ve açıklanması | İnsanların olaylara verdikleri tepkilerin ve yaşadıkları tecrübelere yükledikleri manaların bir kültürün, tarihi bir devrin yada hayat hikayesinin fonksiyonu olarak kavranması |
Birincil Kanıtları, Kaynakları ve Koşulların Kontrolü
Bu üç alanın yaptıkları çıkarımları dayandırdıkları delillerin kaynakları nelerdir? Kanıtların toplandığı ortam ve şartlar üzerindeki kontrol dereceleri nedir?
Tabii Bilimler | Sosyal Bilimler | Beşeri Bilimler |
Maddi varlıkların deneysel olarak kontrol edildiği gözlemlerden elde edilen deliller | Şartların her zaman kontrol edilemeyeceği koşullar altında toplanan davranış kayıtları, sözlü ifadeler ve, daha az oranda, biyolojik ölçümler | Minimum kontrol koşulları altında toplanan yazılı metinler ve insan davranışları |
Kullanılan Dil ve Kelimeler
Her bir alanda gözlem, kavram ve sonuçların sunulmasında kullanılan dil nedir, nasıldır? (Bu dile, süregelen özellikler ve kategoriler arasında gözetilmesi gereken denge ve işlevsel bir ilişkinin farklı ortamlardan toplanan datayla kurallaştırıldığı yada gözlem yapılan ortamla sınırlandırıldığı durumlar da dahildir)
Tabii Bilimler | Sosyal Bilimler | Beşeri Bilimler |
Semantik ve matematiksel kavramlardır, ki bu kavramların karşılıkları fizik, kimya ve biyolojinin ele aldığı maddi varlıklardır ve bu karşılıkların sınırlı bir kaç ortamın ötesinde genel bir gerçekliği temsil ettiği varsayılır | Oluşturulan kavramsal yapılardır (constracts). Bu yapılar bireylerin veya grupların psikolojik özelliklerine, durumlarına ve davranışlarına atıfta bulunurlar ve gözlemin gerçekleştirildiği ortamın dayattığı kısıtlamalarla sınırlıdırlar | Yapılacak ilmi çıkarımların ve yorumların ciddi bağlamsal (contextual) kısıtlamalara maruz kaldığı insan davranışlarına ve bu davranışları tahrik eden olaylara atıfta bulunan kavramlardır |
Tarihi Şartların Tesiri
Tarihsel olaylar tarafından üretilen sosyal şartlar bu üç alanın her birisinde sorulan araştırma sorularını nasıl etkilemektedir?
Tabii Bilimler | Sosyal Bilimler | Beşeri Bilimler |
En az seviyede | Orta seviyede | Ciddi seviyede |
Etik Değerlerin Tesiri
Etik değerler sorulan sorulara ve yapılan çıkarımlara/manalara ne dereceye kadar tesir etmektedir?
Tabii Bilimler | Sosyal Bilimler | Beşeri Bilimler |
En az seviyede | Ciddi seviyede | Ciddi seviyede |
Dış Desteğe Olan Bağımlılık
Her bir alanda devletten veya endüstriden gelen dış mali desteğe bağımlılık derecesi nedir?
Tabii Bilimler | Sosyal Bilimler | Beşeri Bilimler |
Çok bağımlı | Orta derecede bağımlı | Nispeten bağımsız |
Çalışma Koşulları
Bu alanlardaki araştırmacıların a) tek başına b) bir veya iki kişiyle beraber veya c) büyük bir takımın üyesi olarak çalışma ihtimali nedir?
Tabii Bilimler | Sosyal Bilimler | Beşeri Bilimler |
Hem küçük hem de büyük işbirlikleri mümkündür | Küçük iş birliği ve yalnız çalışma yaygındır | Yalnız çalışma yaygındır |
Ekonomik Katkı
Bu alanların ulusal ekonomiye katkısı nedir?
Tabii Bilimler | Sosyal Bilimler | Beşeri Bilimler |
Yüksek seviyededir | Mütevazi bir seviyededir | Düşük bir seviyededir |
Güzellik Kriterleri
Her bir grubun üyelerinin, alanlarında çıkan bir çalışmayı zarif veya güzel olarak niteleyebilmeleri için görmek istedikleri sonuç ve kullandıkları kriterler nelerdir?
Tabii Bilimler | Sosyal Bilimler | Beşeri Bilimler |
Doğadaki en temel malzeme bileşenlerini içeren, makineler tarafından üretilen kanıtlardan elde edilmiş ve matematiksel tanımlamalara uygun sonuçlar | İnsan davranışına geniş bir teorik bakış açısı sergileyebilen sonuçlar | Şık bir nesirle anlatılan ve anlamsal bir tutarlılığa sahip argümanlar |
Beşeri ve Sosyal Bilimler
Daha hususi manada ve farklı bir perspektiften beşeri ve sosyal bilimlerin bir kısım özelliklerini şöyle ifade edebiliriz:
- İkisi arasındaki en büyük farklardan biri, beşeri bilimlerin daha kritik ve analitik bir yaklaşımı içermesine karşın, sosyal bilimler daha bilimsel bir yaklaşımı ele benimsemektedir.
- Beşeri bilimler, insanlık tarihi boyunca edindiğimiz medeniyet mirasına ve bizi diğer varlıklardan ayırıp insan yapan hususlar nelerdir sorusuna odaklanmaktadır.
- Sosyal bilimlere bilimsel bir yaklaşım olduğundan, beşeri bilimler ile tabii bilimler arasında bir çalışma dalı olduğu düşünülmektedir.
- Beşeri bilimler sosyal bilimlere göre daha felsefi olarak kabul edilir.
- Beşeri bilimler çalışmaları eski Yunanistan’a kadar götürülebilir. Bununla birlikte, 15. yüzyılda beşeri bilimler çalışmalarında büyük bir değişim ve kayma olmuştur.
- Karl Marx, Emile Durkheim ve Max Weber, sosyal bilimler bugün anladığımız manada modern bir tanım veren kişilerdir. Bu çalışma dalı Fransız devrimi ve endüstriyel devrimden etkilenmiş bu iki tarihi dönemin ihtiyaçları, problemleri, belirleyiciliği, hedefleri ve dünya görüşü çerçevesinde şekillenmiştir.
Sosyal Bilimler ve Beşeri Bilimler Hedefler ve Tanımlayıcı Kriterler
Yine metodoloji, fonksiyon ve hedefler noktasında şöyle bir tasnif de mümkündür:
Sosyal Bilimler
- “Gerçekleri” (facts) sunmak için ampirik, rasyonel ve nesnel bir metodolojinin uygulanması (geçerlilik ve güvenirlik testlerinin kullanılması)
- Fonksiyonu, insan davranışını (gruplar ve / veya bireyler olarak) analiz etmek, açıklamak ve muhtemelen tahmin etmektir
- Olgulara dayalı (factual) yeni bilgi üretmeyi ve oluşturmayı hedefler
Beşeri Bilimler
- Yoruma dayalı bir metodoloji uygulayarak metin analizleri, tefekküre sevkeden düşünme tarzı ve izleyicinin (audience) varlığını önemseyen bir yaklaşımla başkaları için anlamlı bir şeyler yapmayı hedefler
- Fonksiyonu, insan tecrübesinin anlam ve amacını daha iyi takdir etmektir. Bunu hem genel manada insan doğasını ve şartlarını esas alarak hem de, hususi manada, her bir insanın birbirinden bağımsız eşsiz tecrübesini, kimliğini ve hayat gayesini esas alarak ve inceleyerek yapar.
- Genel hedefleri de 1) bilgeliği ve hikmeti ortaya çıkarmak 2) insanlık tarihi kadar eski olan “büyük sorular” ı daha iyi keşfetmek ve ele almak 3) insanın yaşam ve var olma koşullarında karşılaştığı zorlukları anlamasına yardımcı olmak